Niğbolu Muharebesi
Niğbolu Savaşı Özeti |
- Genova Cumhuriyeti
- Lehistan
- Fransa
- St. Jean Şövelyeleri
-Macaristan
- İskoçya Krallığı
- Kutsal Roma-Cermen İmparatorluğu
- Eflak
- Venedik Cumhuriyeti
- İngiltere Krallığı
-Eski İsviçre Konfederasyonu
Niğbolu Savaşından Önceki Durum Ve Hazırlıklar
Niğbolu, 1394’te
Osmanlı tarafından alınmadan önce Bulgar Çarı olan İvan Şişman’ın başkenti statüsündeydi.
Aynı Çar’ın kardeşi olan İvan Strasimis ise Vidin Kalesi’nde hâkimiyeti
sürüyordu ama Osmanlı’nın vasal devleti konumundaydı. Her yıl Osmanlı’ya vergi
niteliğinde haraç ödüyordu. Aynı zamanda o zamanın Macaristan Krallığı ile
Osmanlı arasında artık herhangi bir ülke kalmamış hepsi Osmanlı hakimiyetine
girmişti böylelikle iki devlet sınırları birleşmişti. Venedikliler ise ticaret
için kullanılan bölgelerin- özellikle Mora ve Dalmaçya kıyılarındaki- Osmanlı
tarafından alınacağı ve kendisinin denizlerdeki ticaret hakimiyetinin son
bulacağı korkusu çok büyüktü. Ceneviz Cumhuriyeti cephesinde ise Osmanlı’nın
Karadeniz ticaretini yaptığı bölgelerden olan Amasra, Sinop ve Kefe gibi
yerlerinden elinden çıkacağı ve olası bir İstanbul fethiyle kendisinin daha da
sıkıntıya gireceğinin endişesini taşıyordu.
Niğbolu Savaşı Haritası |
Haçlıların Harekete Geçişi ve Planları
Niğbolu Savaşı’nın Haçlılar açısından planları Buda’da yapıldı.
Macar Kral Sigismund’un düşüncesine göre Osmanlı’nın orduları kısa sürede
toparlanabildiği için hemen karşılarına çıkacaklarıydı. Bu konuda Eflak Kralı
Mircea tecrübeliydi çünkü kendisi bu gibi durumlarda Osmanlı’ya karşı birkaç
başarı elde etmişti. Ama sanıldığı gibi olmadı. Karar eldeki birliklerin Tuna
Nehri boyunca ilerleyip Karadeniz’deki donanma desteğiyle yine Tuna Nehri’nde
birleşmekti.
Niğbolu Savaşı Temsili |
Niğbolu Muharebesi yavaş yavaş yaklaşıyordu. Tarih 10 Eylül’ü
gösterdiğinde Haçlı Ordusu’nun donanma konusunda deneyimli ülkelerinden olan
Ceneviz, St. Jean Şövalyeleri ve Venedik donanmalarıyla Niğbolu Kalesi’nin
önüne geldiler. Niğbolu hem liman olarak hem de korunaklı olması sebebiyle çok
önemli bir stratejik noktaydı. Kale dik yamaçların üzerine kurulu liman-kaleydi.
Kale kolay kolay pes etmezdi çünkü daha yeni tamir edilmiş ve sağlam bir askeri
kuvvetti bulunuyordu. Türk Kumandanı ise çok tecrübeli bir asker olan Dağan Bey’di.
İlk başta Fransız ve Burgundilli birlikler geldi. Kara yoluyla gelen bu
birlikler kaleyi görecek şekilde çadırlarını diktiler. Diğer tarafta ise Macar
Kralı ve Haçlı Ordusu ise tam zıt tarafta kamplarını kurdular. Kuşatma
için ordu hazırlıklı gelmişti ama onlar
bunun farkında değildi yada düşünemediler. Geldikleri donanma da bir sürü
kuşatma malzemesi ve mancınıklar bulunurken karada savaşan kumandanlar bunları
almayı aklına getiremedi. Buna rağmen Fransızlar ve Burgindi askerlerin
merdivenlere ve Macarların ise lağımcılara sahiptiler. Kaleye direk saldırma
yerine ablukaya alma taktiğini yaptılar. Burdaki düşünceleri Padişah’ın bu
kuşatmayla ilgili bilgisi olmadığı ve zaten bilgisi olsa bile buraya
yetişmiyeceğiydi.Bunu düşünerek güneyde kalan kısmıma herhangi bir gözcü
birliği göndermeyi düşünmemişlerdir.
Niğbolu Savaşı Fransız Arşivi |
Niğbolu Muharebesi öncesi Yıldırım Beyazid akıllı davranarak, ordularını birleştirmek adına Rumeli eyaletlerine yerlerinde durmalarını ve herhangi bir saldırı hareketinde bulunmamalarını ve orduların Filibe ve Edirne civarında bir araya gelmesini emretmişti. Bu emri Kara Timurtaş Paşa büyük bir ustalıkla yerine getirdi ve hem Anadolu hem de Rumeli’deki eyalet askerlerini çok hızlı bir şekilde oraya topladı. Osmanlı Ordusu ise Eylül’de başladığı yolculuğa, Ağustos ayında Niğbolu’nun güneyinde kamp kurarak sonlandırdı. Artık iki ordu da birbirinden haberdardı.
Niğbolu Savaşı Başlıyor
Padişah adının layığını verip ordusuyla 24 saat içinde Edirne’den Niğbolu Kalesi’ne gelmiştir. Geldiği zaman hemen deneyimli adamlarıyla savaş planlarını tartışmıştır.
Yıldırım Beyazid adil bir savaş istiyormuş. Hatta bunun için kumandanlarının develerle bozgun fikrini kabul etmemiştir. Kumandanları bu planda daha önce Balkanlar da daha önce görülmemiş olan develerle üstünlük sağlayacaklarını düşünmüşlerdir. Niğbolu Savaşı 25 Eylül 1396 yılında Osmanlı’nın akını ve özgüveni tam Haçlı ordusunun bozgunuyla son bulmuştur.
Savaş turan taktiğinin değişik bir versiyonu ile başlamıştır. Tamamen ağır zırhlarla kaplı Haçlı şövalyeleri, öndeki Osmanlı askerlerine hasar verdikten sonra kaçan askerleri takip etmiştir. Osmanlı ise daha önceden bir tuzak hazırlayarak atların geçemeyeceği alanlar oluşturmuşlardır. Şövalyeler bu tuzağa gelince atlarından inmek zorunda kalmışlardır ama zırhları ona fazla hareket kabiliyeti bırakmamıştır. Böylece Türk birlikleri her yerden akın etmiş, pusuya düşen Haçlı Ordusu ise ünlü komutanları Jean de Vienne dahil tamamen kıyıma uğramıştır.
Niğbolu Savaşı'nın Sonucu ve Sonrası
Niğbolu Savaşı'nde Kral Sigismund |
Savaş sonucu Osmanlı büyük zenginliklerle Balkanlar’dan döndüler. Vİdin Prensliği ve Bulgar Krallığı’nın tamamı tarihe karıştı. Niğbolu Savaşı’ndan sonra Osmanlı İmparatorluğu’nun Balkanlar’dan atmanın artık imkansız olduğu düşünülmeye başladı.
Post a Comment